Meltem Arslan

 İrlandalı yazar  Bernard Shaw 'un "Tanrıyı Arayan Kara Kız" adıyla da bilinen " Kara Kız " adlı bu 327 sayfalık öykü kitabını yıllar önce okumuştum. Nobel edebiyat ödüllü bu eser  Kara Kız  ve on dört ayrı öyküden oluşan bir kitap.    Kara Kız'ın karşılaştığı misyonere "Tanrı nerede?" sorusu ve misyonerin "tanrı demiş ki: "Arayın, beni bulursunuz." cevabı ile Kara Kız'ın Tanrıyı aramasını konu edinen bir öykü...Yazar Kara Kız'ın bu yolculuğunu bütün din ve inanışların eleştirisel, felsefi ve aynı zamanda mizahi bir anlatımla dile getirmiş.    Kitabın başında yirmi sayfalık bir önsöz var ki bu uzun önsöz bile başlı başına felsefi bir eser.    Kitaptaki hikayelerin tamamı ezber bozan cinsten. Okura sürekli verilen öğütler içeriyor. Edebi dili sağlam lakin düşünsel yönü sanki daha baskın geliyor ve öyküler felsefi metin halini alıyor. Genelde inanç, din, hurafeler, aşk, evlilik gibi konulara yer verilmiş.    Okurken sık sık alt

  Anton Çehov 'un klasiklerinden etkileyici, düşündürücü ve dramatik oyunu " Martı "  Behçet Necatigil  tarafından Türkçe'ye çevrilmiş ve oyunun yönetmenliğini  Yıldırım Fikret Urağ  yapmış.    İki perde ve iki buçuk saat süren oyun da; Jülide Kural, Mert Tanık, Pelin Abay, Nazif Uğur Tan, Yeşim Koçak, Mert Asutay, Rozet Hubeş, Ersin Sanver, Hakan Arlı, Mert Aykul, Kamer Karabektaş ve Z.Bahar Çebi sahne alıyor.    19. yüzyıl Rus eleştirel gerçekçi tiyatrosunun önde gelen temsilcilerinden olan Çehov'un 1898'de Moskova Sanat Tiyatrosu'nda sahnelediği  Martı  oyunu büyük bir başarı kazanmıştır. Bu oyunun başarısı  Çehov 'un Sanat Tiyatrosu ile ortaklığının başlangıcı olmuştur.  Martı   Çehov 'un klasikleşmiş baş yapıtlarındandır.    Oyun yıldızı sönmekte olan aktris İrina, oyun yazarı oğlu Konstantin Treplev, yazar sevgilisi Trigorin ve Konstantin'in aşkı saf kız Nina arasındaki çatışmalar arasında geçer.    Bir akşamüstü göl kenarındaki Sarin Çif

Şimdilerde "Aşk" kelimesi ne kadar kolay dile alınır olmuş. Sorsan herkes aşık...Üç ay birine, beş ay ötekine, üç gün diğerine...Elden ele gönülden gönüle gezgin olmuş "Aşk"..Yitirmiş saygısını, yitirmiş sadakatini, yitirmiş özünü sadece bir etiket misali adı kalmış "AŞK"!!!    Eskiden aşklarda bir başka yaşanırmış. Taa Leyla'yla Mecnun'a gitmeye gerek yok, bizden bir iki kuşak öncesinde bile başkaymış aşk..Ben şahidi olduğum yaşanmış bir hikayeden bahsetmek istiyorum. Eminim sizlerin de çevresinde benzer güzellikte pek çok hikaye vardır.    Kadın Karadenizli beş çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu, kardeşlerinin hepsi kız. Babası otoriter, annesi ise ailesine kol kanat olmaya çalışmış güçlü bir kadın. Tipik bir Karadeniz aile örneği. Böyle bir ailenin ferdiymiş kadın. Onu ve ablasını babası okutamamış. Daha ilkokul üçüncü sınıftayken babası işleri dolayısıyla şehir şehir dolaştığı için çekmiş almış kızını okuldan. Ancak Ankara'ya yerleştikten so

 Jack Reacher  yönetmenliğini  Christopher McQuarrie 'nin yaptığı, baş rollerini  Tom Cruise ,  Rosamund Pike ,  Robert Duvall ,  Jai Courtney  ve  Alexia Fast 'ın paylaştığı  2012  yılı  ABD  yapımı  dram/gerilim/aksiyon  türünde bir filmdir. Filmin devamı niteliğinde olan ikincisi  "Jack Reacher: Asla Geri Dönme"  adıyla 2016'da vizyona girmiştir.    Jack Reacher, The New York Times'ın çok satanlar listesinde yer alan yazar  Lee Child 'ın romanından sinemaya aktarılmış. Film sakin bir sabah insanlar günlük telaşları içerisinde iken 10th Street köprüsüne bakan parkta beş masum insanın usta bir nişancı tarafından sadece altı el ateş edilerek öldürülmesi ile başlıyor. Yirmi dört saat geçmeden gözaltına alınan şüpheli sorgulamada tek bir şey söylüyor:"Jack Reacher'ı bulun!". Ve bundan sonra eski askeri polis olan Jack Reacher ile düşman arasında sıra dışı bir kovalamaca başlar.    Film aksiyon türünde lakin öyle büyük bir aksiyon beklemeyin en

  Tutsaklar  Türk Edebiyatının kadın yazarlarından  Ayla Kutlu 'nun 1983 yılında yazdığı bir dönem romanıdır. 1983 yılında  Bilgi Yayınevi  tarafından ilk baskısı  "Tutsaklar"  adı ile yayınlanan kitabın ikinci baskısı  "Ateş Üstünde Yürümek"  adı ile basılmıştır.    Tutsaklar bir dönem romanıdır. Ayla Kutlu'nun 12 Mart dönemini anlattığı romanda; o dönemde gençlerin yaşadığı acılar, özlemler, umutsuzluklar dile getirilirken dönem gençlerinin yaşamları resmedilip, toplumun bundan nasıl etkilendiği anlatılıyor.    Ayla Kutlu'nun bu 337 sayfalık romanında metin dışında Yazarın  "Cadı Ağacı"  romanı için gazetecilerin görüşlerinin olduğu bir bölüm var. Kitaptan Alıntılar: Tepki hiçbir zaman tam doğruları buldurmuyordu insana. Yanlışların tam tersi, tam doğru değildi insanlar için. Öyle olmasa, etkilenimler, ortaya çıkan yeni gerçekler, tezler, anti tezler var olur muydu? Her korku kendi insanın içindeydi, onun yakınıydı. Duyarlılık, zayıflıktır. T

 Bu kez beyaz perdeden biraz uzaklaşıp onun yerine çok sevdiğim tiyatro sahnesine geçelim istedim. Tiyatro aslında benim için bir tutku. Ama maalesef bu tutkumda ara vermişliklerim arasında kalanlardan :( Sanıyorum en son üç yıl kadar önce kızımın Türkçe ödevi için gitmiştim bir oyuna...İstemeden verilen bu uzun soluklu aranın ardından tiyatroya yeniden merhaba demek gerçekten çok heyecan verici ve keyifli oldu. Umarım bundan böyle seyirci olarak daha sık bu koltuklarda yerimi alırım ;)    Nedendir bilmiyorum ama Şehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatrolarının oyunlarını daima daha seçici bulmuş ve tercih etmişimdir. Tabi ki özel tiyatrolarda da çok güzel oyunlar var, sonuç olarak tiyatro başlı başına yoğun emek verilen zor bir sanat dalı ve içinde emek olan her şey çok değerli. Yani yanlış anlaşılmasın bu yalnızca benim kişisel tercihim. Bir de daha önce hiç gitmediyseniz söylemekte fayda var Şehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatrolarının bilet fiyatları da çok ekonomik, kısacası fazla para ha