Bayram Tadında Bayramlara
Hani nerede o bayram tadında bayramlar... Hani günler öncesinden başlayan bayram heyecanı, içimizi kaplayan bayram çoşkusu... Hani nerede o tatlı telaş...
Arife gününe kadar yaptığımız o güzelim rutin olmazsa olmaz hazırlıklarımız vardı ya... Hani evin küçüklerine, çocuklarına mutlaka alınan özenle seçilen o bayramlık elbiseleri almadık; Eminönü'nün güzelim tarihi çarşılarından en tazesinden lokumu, bademi, şekeri, kuruyemişini almadık; mis gibi sokağı saran kokusuyla davet ettiği, sokak boyunca uzayan kuyruğunda sıra bekleyerek aldığımız ille de Hacı Mehmet Efendi Türk Kahvesini de almadık.
Arife günü bütün gün süren perdeler, halılar, camlar, koltuklar mis gibi olsun diyerek deli gibi yapılan bayram temizliğini yapmadık; maharetli olanlarımızın evde kendilerinin açtığı ev baklavaları ya da yapamayanların tepsi tepsi sipariş verdiği o lezziz baklavaları da yapmadık.
Bu sabah evin küçüğü baş ucunda yeni papuçları, askıda yeni ütülü elbisesi ile sabahın olmasını dört gözle beklemedi, o mutlulukla uyanmadı.
Erkenden gidilen bayram namazı sonrası olmazsa olmaz bütün ailenin bir arada olduğu o şen şakrak bayram sabahı kahvaltısı da yapılmadı mesela... Ya hiç unutmadığımız ölmüşlerimiz onlar hatırlandı mı acaba...
Şimdilerde bayram deyince başka bir telaş içimizde... Acaba bayram tatili kaç gün, nereye rezervasyon yaptırmalıyım, bilet bulabilir miyim, yer var mıdır vs...
Artık nasıl olsa teknolojimiz var. Ne gerek var kapıları çalmaya, el öpmeye, kucaklaşmaya, sevginin saygının sıcaklığını teninde ruhunda hissetmeye ne gerek var... Akıllı telefonum var nasıl olsa arar dalgaların sesi arasında ailemin, dostlarımın sesini duyarım, hatta olmadı ona bile gerek yok atarım Whatsapp'dan bir mesaj görevimi yerine getiririm.
Buzulların eridiği, insanların buzlaştığı bu yeni küresel dünyamızdan yeni nesil bayram sabahına da günaydın...
Toplu mesajlarla geçiştirmeyeceğimiz, sıcak sımsıcak kucaklamaların, tatlı sohbetlerin, baklavalı, kahveli, çikolatalı, neşeli keyifli bayram tadında bayramlara...
İyi bayramlar :)
Arife gününe kadar yaptığımız o güzelim rutin olmazsa olmaz hazırlıklarımız vardı ya... Hani evin küçüklerine, çocuklarına mutlaka alınan özenle seçilen o bayramlık elbiseleri almadık; Eminönü'nün güzelim tarihi çarşılarından en tazesinden lokumu, bademi, şekeri, kuruyemişini almadık; mis gibi sokağı saran kokusuyla davet ettiği, sokak boyunca uzayan kuyruğunda sıra bekleyerek aldığımız ille de Hacı Mehmet Efendi Türk Kahvesini de almadık.
Arife günü bütün gün süren perdeler, halılar, camlar, koltuklar mis gibi olsun diyerek deli gibi yapılan bayram temizliğini yapmadık; maharetli olanlarımızın evde kendilerinin açtığı ev baklavaları ya da yapamayanların tepsi tepsi sipariş verdiği o lezziz baklavaları da yapmadık.
Bu sabah evin küçüğü baş ucunda yeni papuçları, askıda yeni ütülü elbisesi ile sabahın olmasını dört gözle beklemedi, o mutlulukla uyanmadı.
Erkenden gidilen bayram namazı sonrası olmazsa olmaz bütün ailenin bir arada olduğu o şen şakrak bayram sabahı kahvaltısı da yapılmadı mesela... Ya hiç unutmadığımız ölmüşlerimiz onlar hatırlandı mı acaba...
Şimdilerde bayram deyince başka bir telaş içimizde... Acaba bayram tatili kaç gün, nereye rezervasyon yaptırmalıyım, bilet bulabilir miyim, yer var mıdır vs...
Artık nasıl olsa teknolojimiz var. Ne gerek var kapıları çalmaya, el öpmeye, kucaklaşmaya, sevginin saygının sıcaklığını teninde ruhunda hissetmeye ne gerek var... Akıllı telefonum var nasıl olsa arar dalgaların sesi arasında ailemin, dostlarımın sesini duyarım, hatta olmadı ona bile gerek yok atarım Whatsapp'dan bir mesaj görevimi yerine getiririm.
Buzulların eridiği, insanların buzlaştığı bu yeni küresel dünyamızdan yeni nesil bayram sabahına da günaydın...
Toplu mesajlarla geçiştirmeyeceğimiz, sıcak sımsıcak kucaklamaların, tatlı sohbetlerin, baklavalı, kahveli, çikolatalı, neşeli keyifli bayram tadında bayramlara...
İyi bayramlar :)
Yorumlar
Yorum Gönder