Duman İvan Sergeyeviç Turgenyev
19. yüzyıl Rus yazarlarından olan Turgenyev, dönemin tek Avrupalı bakış açısına sahip Rus yazarıdır. 1867 yılında yayınlanan kitabın ben Adam Yayıncılık 1982 yılı basımını okudum. 267 sayfa olan bu eserde yazar Rusya'daki toprak reformunun ardından toplumsal hayatta oluşan belirsizliği, umutsuzluğu; aristokratları acımasızca alaya alarak dile getirirken, dönemin Rus taşra hayatına da ışık tutuyor.
Rusya'da bu politik olayların ve devrim hareketlerinin yaşandığı o dumanlı dönemi anlatırken bir aşk hikayesi ile renklendiriyor. Yıllar önce sevdiği kadından ayrılan ve yıllar sonra bir başkası ile nişanlıyken yine bir başkası ile evlenmiş olan bu kadınla tekrar karşılaşmaları ve adamın nişanlısı ile sevgilisi arasındaki bocalaması konu ediliyor.
Güncelliğini hiç kaybetmeyen güzel ve sürükleyici bir roman Duman.
Rusya'da bu politik olayların ve devrim hareketlerinin yaşandığı o dumanlı dönemi anlatırken bir aşk hikayesi ile renklendiriyor. Yıllar önce sevdiği kadından ayrılan ve yıllar sonra bir başkası ile nişanlıyken yine bir başkası ile evlenmiş olan bu kadınla tekrar karşılaşmaları ve adamın nişanlısı ile sevgilisi arasındaki bocalaması konu ediliyor.
Güncelliğini hiç kaybetmeyen güzel ve sürükleyici bir roman Duman.
Kitaptan Alıntılar:
- Erkek zayıf, kadın kuvvetlidir bu konuda. Kurtulmanın imkanı yoktur, hele bir de rastlantıların yardımı olursa. İnsan renksiz, donuk bir yaşayışa katlanmak istemez. Ortada elde edebileceğiniz güzellik, çekicilik, sıcaklık varken, kendinizi nasıl tutabilirsiniz? İnsan kalbi bu savaşta hep yenilir. Bunun sonunda da bir boşluk, bir soğukluk, bir karanlık gelir. İnsan önce sevemez sanır kendisini. Sonra... sonra, ''Sevsem bile kendimi tutarım.'' der. Sonunda, sevilen kimseden ayrı bir yaşamın varolamayacağını anlar. Her şeye alışır, katlanır... Aşk uğruna.
- Ne var ki, tabiat insan mantığı ile yönetilmez. Tabiatın çarkları arasına girip de parçalanmadıkça bir türlü tanıyamadığımız bir mantığı vardır; bu mantık da hiç şaşmaz.
- İnsanlık ödevimizi bilmez, ya da ihmal edersek, neyimiz kalır ki! Biz kendimiz bunlara bağlı kalmazsak, hayatta kimden karşılık bekleyebiliriz?
- Adam, karısının etkisiyle, iyi giyinmeye, görgü kurallarına uygun davranmaya başlamış, konuşurken küfrü bırakmıştı. Eline kitap almasa da, öğrenime, bilim adamlarına saygı duymaya başlamıştı.
Keyifli okumalar :)
Yorumlar
Yorum Gönder