Cesur Yürek / Braveheart
1995 yılı yapımı, Mel Gibson'ın baş rolünü oynadığı ve yönetmenliğini yaptığı aksiyon, dram, biyografi türünde muhteşem bir baş yapıt. Mel Gibson'ın yanı sıra Sophie Marceau, Brendan Cleeson, Catherine Mc Cormack, Brian Cox diğer oyuncuları. 10 dalda Oscar'a aday olan film yapım, yönetim, görüntü yönetmeni, efekt, makyaj ve en iyi film dallarında ödüller almıştır. Yine uzun zaman önce izlediğim, bir kere ile yetinmeyip bir kaç kez aynı zevk ve heyecanla izlediğim muhteşem bir baş yapıt.
Film William Wallace' ın hayatını anlatıyor. 13.yüzyılda İngilizler İskoçlar üzerinde egemenlik kurmuştur. Bu işgal sırasında, Wallace daha küçük bir çocukken İngilizlerin bir ahırda bütün bir köy halkını, kadın ve çocuklar dahil hepsini asarak öldürdüklerini görür. Wallace daha bu travmayı atlatamadan babası ve ağabeyi de İngilizler tarafından öldürülürler. Babasının ve ağabeyinin cenazelerinden hemen sonra hiç tanımadığı amcası köye gelip Wallece yanına alır, ona bilmediği her şeyi öğretir ve iyi bir eğitim almasını sağlar.
Amcası ile yurt dışında büyüyen Wallace yıllar sonra çok sevdiği ülkesi İskoçya'ya, köyüne, evine geri döner. Çiftçilik yapıp, çocukluk aşkı Murron'la evlenip sakin bir hayat sürmektir amacı. Fakat İngiliz askerleri Murron'a önce tecavüz etmeye kalkarlar, sonra da Murron'u tüm kasabanın önünde boğazını keserek öldürürler. Bu olaydan sonra Wallace'ın gözü döner ve içini büyük bir intikam ateşi sarar. Öyle ki İngiliz askerlerine karşı başladığı mücadelede ki cesaretini gören İskoç halkı da ona katılmak ister. Ve kurduğu orduyla İngiliz askerlerini yener; İskoç soyluları tarafından kendisine İskoçya'nın Koruyucusu ünvanı verilir. Wallace'in intikam ateşi ülkesinin özgürlük savaşı halini alır.
Filmin unutulmaz repliklerinden bazılarını da yazmadan geçemeyeceğim;
İyi Seyirler :)
Film William Wallace' ın hayatını anlatıyor. 13.yüzyılda İngilizler İskoçlar üzerinde egemenlik kurmuştur. Bu işgal sırasında, Wallace daha küçük bir çocukken İngilizlerin bir ahırda bütün bir köy halkını, kadın ve çocuklar dahil hepsini asarak öldürdüklerini görür. Wallace daha bu travmayı atlatamadan babası ve ağabeyi de İngilizler tarafından öldürülürler. Babasının ve ağabeyinin cenazelerinden hemen sonra hiç tanımadığı amcası köye gelip Wallece yanına alır, ona bilmediği her şeyi öğretir ve iyi bir eğitim almasını sağlar.
Amcası ile yurt dışında büyüyen Wallace yıllar sonra çok sevdiği ülkesi İskoçya'ya, köyüne, evine geri döner. Çiftçilik yapıp, çocukluk aşkı Murron'la evlenip sakin bir hayat sürmektir amacı. Fakat İngiliz askerleri Murron'a önce tecavüz etmeye kalkarlar, sonra da Murron'u tüm kasabanın önünde boğazını keserek öldürürler. Bu olaydan sonra Wallace'ın gözü döner ve içini büyük bir intikam ateşi sarar. Öyle ki İngiliz askerlerine karşı başladığı mücadelede ki cesaretini gören İskoç halkı da ona katılmak ister. Ve kurduğu orduyla İngiliz askerlerini yener; İskoç soyluları tarafından kendisine İskoçya'nın Koruyucusu ünvanı verilir. Wallace'in intikam ateşi ülkesinin özgürlük savaşı halini alır.
Filmin unutulmaz repliklerinden bazılarını da yazmadan geçemeyeceğim;
- ...dövüşebileceğini biliyorum. Ama bizi erkek yapan zekamızdır.
- Yüreğin özgür, onu izleyecek kadar cesur ol.
- Canımızı alabilirsiniz ama, hürriyetimizi asla.
- Her insan ölür ama her insan gerçekten yaşamaz.
İyi Seyirler :)
Yorumlar
Yorum Gönder