Meltem Arslan

Yüzbaşının Kızı   Puşkin 'in 1836 yılında yazdığı tarihsel romanıdır. Yazarın roman alanındaki en önemli eserlerindendir.    Aleksandr Sergeyeviç Puşkin 'in  Yüzbaşının Kızı  adlı romanı 1700' lü yıllarda Rusya'da Çariçe döneminde geçer. Rus ordusunda kıdemli binbaşı iken emekli olan Andrey Petroviç Vasilyevnya ile evlidir ve varlıklı bir ailedirler. Sekiz tane çocukları olmuş fakat hepsi de daha bebekken ölmüştür. Dokuzuncu çocuklarını beklerken aile dostları bir binbaşının yardımı ile daha doğmamış çocuklarını Rus ordusuna çavuş olarak yazdırırlar. Henüz doğacak çocuklarının kız ya da erkek olacağını bile bilmemektedirler. Eğer kız doğarsa çavuşun öldüğünü bildirip konuyu kapatacaklardır. Pyotr Andreyiç daha doğmadan askerdir. Doğmadan asker olan Pyotr 17 yaşına geldiğinde genç bir subay olarak Orenburg'a gönderilir. Burada kale komutanın kızına aşık olur. Pyotr, aşkı Masha ve Kazak isyancı Pugeçev arasında ki olaylar anlatılmakta.   Puşkin bu kitabında  Pugeçev  

 Yönetmenliğini  Alexandre Aja 'nın yaptığı, başrollerinde  Emilie de Ravin ,   Dan Byrd ,  Aaron Stanford ,  Vinessa Shaw   ve   Ted Levine 'ın oynadığı 2006 yılı Amerikan yapımı Gerilim/Korku filmidir. Devamında 2 ve 3. sü de çekilmiştir.   Detektif olan  Bob  ve eşi  Ethel 'in 25. evlilik yıl dönümlerini kutlamak için tüm aile birlikte Kaliforniya'ya gitmeye karar vermeleriyle başlar her şey. Hep birlikte yapacakları bu yolculuğun daha uzun ve farklı olması için karavanla ve çölü geçerek gitmeye karar verirler. Büyük kızları  Lynn  eşi ve yeni doğmuş bebekleri ile gelmiştir ve bu uzun yolculukta bebeği için sürekli endişelenmektedir. Eşi  Doug  ise sürekli babası ile atışmaktadır. Küçük kızları  Brenda  tatili arkadaşları ile geçiremediği için mutsuzdur.  Bobby 'nin ise ilgilendiği tek şey ailenin  Beautiful  ve  Beast  isimli iki alman kurt köpeğidir. Kimsenin hoşnut olmadığı bu tatilde yaptıkları bir araba kazası ile çölün ortasında mahsur kalırlar. Kısa süre s

Martı  Richard Bach 'ın 1970 yılında yazdığı 91 sayfalık romanıdır.   Masal tadında yazılmış, arkadaşlarından çok farklı olan, sadece karınını doyurmanın peşinde olmayan sıra dışı  Martı Jonathan Livinston 'un hikayesidir. Bir Martı'nın sadece yaşamak için değil, öğrenmek için gösterdiği çaba güzel bir özgürlük anlayışı ile bağdaşlaştırılarak anlatılmaktadır. Martı Jonathan diğerlerinden farklıdır, kendini kısıtlamaz, sürüden kovulma pahasına kendisine büyük hedefler koyar. Gerçekleştirdiği her hedeften sonra da yeni şeyler öğrenmeye ve hedeflerini büyütmeye devam eder.   Oldukça kısa, anlatımı sade bu öykü kitabı aslında kişisel gelişim için tavsiye edilebilecek kitaplar arasında olmalı. Martı Jonathan'ın mücadelesini kendinizle kıyaslamaya başlıyorsunuz; kendi sınırlarınızı, kendi çerçevelerinizi, kendi özgürlüğünüzü sorgulama gereği hissediyorsunuz. Büyük küçük herkesin kitaplığında olması gereken kitaplardan biri. Kitap Alıntıları:  Yaşam, bağrında taşıdığı olanakla